Bu Sitede Ara

Site Haritası

MESLEKİ İNGİLİZCE - FİNAL SINAVINA HAZIRLIK SORULARI


Aşağıdaki ifadelerin İngilizce karşılıklarını yazınız.(Ana öğeler italik harflerle gösterilmiştir.)

1)      Karışımı soğutmak gerekliydi. (mixture, to cool)
2)      Bir miktar gümüş nitrat içeren çözelti (some, silver nitrate)
3)      Na2CO3 katılması çözeltiyi bazik yapar. (addition, basic)
4)      Uygun sıcaklık, 60º den başlayarak 80º ye kadardır. (Suitable/adequate, to range)
5)      Bitkilerde glükozun CO2 ve H2O’dan sentezlendiği proses “fotosentez” olarak bilinir. (plant, to synthesize, process, photosynthesis)
6)      Sıcaklık yükselmeye başlar. (rise, to begin)
7)      Aşırı basınç kabın patlamasına neden olur. (Excessive, vessel, explode, cause)
8)      Çözeltinin seyreltilmesi, tepkimenin yavaşlamasına neden olur. (dilution, slow down)
9)      Kondüktometreler, elektrolitik iletkenliğin ölçülmesine imkan verirler. (Conductometer, conductance, to enable)
10)  Çözelti, gerektiğinde ısıtılabilir. (necessary, to heat)
11)  Kimyasal tepkimeler ortamdaki faz sayısına göre sınıflandırılabilirler. (medium, phase, to classify)
12)  Çökelti, çözeltiden ayrıldıktan sonra yıkanır. (precipitate, to separate, to wash)
13)  Kapak o kadar sıkı kapatılmıştı ki kimse onu açamadı. (cap, tightly, to fix)
14)  Sıvının düşük viskozitesi, onu kolayca nakledebilmemize olanak sağlar. (low, viscosity, to transport, to enable)
15)  Bazı organik maddeler, kristallendirme işlemi sırasında yağ halinde ayrılırlar. (substance, crystallization, process, to separate, in the form of, oil)
16)  Kimyacılar sıkça, bir tepkimenin verimini artıracak yollar bulmaya çalışırlar. (chemist, often, yield, to increase, to devise, means, to try)
17)  Viskozimetre, bir akışkanın viskozitesini ölçmeye yarayan bir aygıttır. (viscosimeter, fluid, viscosity, to measure, instrument)
18)  Hava bugün piknik yapmak için fazla soğuk. (weather, to go for/on a picnic, cold)
19)  Bir kimyacı, derişik bir asit üzerine su eklemekten kaçınmalıdır. (chemist, concentrated acid, to add, to avoid)
20)  Bir elektroliz düzeneğinde batarya/güç kaynağı, elektron pompası olarak ödev görür.
(electrolysis setup, battery/power-supply, pump, to act/serve)

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar