1.
ÖRNEKLERİN NİTEL ANALİZ İÇİN HAZIRLANMASI
Kalitatif
(nitel) analiz için öğrencilere verilen örnek tipleri genel olarak aşağıdaki
gibi sıralanabilir:
1.
Çözelti,
2. Metalik
olmayan katı (tek bir bileşik veya bileşiklerin karışımı),
3.
Metal, metal kansımı veya alaşım,
4.
Doğal örnekler (cevher).
Bir
örneğin sistematik analizine başlamadan önce, örneğin fiziksel özellikleri
önemli bilgiler verebilir. Bunlar arasında özellikle renk, kristal yapı,
iletkenlik vb. sayılabilir. Ancak ilk kalitatif analizde çalışmaya başlayan bir
öğrenci bu fiziksel özelliklerden yararlanacak bilgiye sahip değildir. Ayrıca
çözücü olarak su ve değişik asitlerde çözünürlük denemeleri yine sistematik
analizden önce örnek hakkında faydalı bilgiler verebilir. Öğrencinin bir el
kitabını (handbook) kullanmayı öğrenmesi bu aşamada oldukça önemlidir, çünkü
çözünürlük tabloları ve bileşiklerin çözünürlükleri hakkındaki bilgileri
edinmesi, örnek analizinde kendisine büyük yararlar sağlayacaktır.
3.1.
Çözeltilerin Analizi
Bir
örneğin sistematik analizi için hazırlanan örnek çözeltiden 1 ml (20 damla) bir
santrifüj tüpüne alınır ve sistematik analize başlanır. Çözeltinin geriye kalan
kısmı mutlaka saklanmalıdır. Çünkü analizin herhangi bir basamağında çeşitli
nedenlerden dolayı analize baştan başlamak gerekebilir.
Sistematik
analize geçmeden önce çözeltinin rengi bazı ön bilgiler verebilir. Ancak bazı
renkler birbirini kapattığı için renge bağlı incelemeler oldukça sınırlıdır.
Fikir edinilmesi açısından bazı katyon ve anyonların çözelti renkleri şu
şekildedir: Bakır iyonu, mavi veya mavi-yeşildir. Kobalt(II) iyonu içeren sulu
çözelti pembe renklidir.
3. 2. Katı Örneklerin
Analizi
3.2.1.
Katı Örneklerin Sıvı Reaktiflerle Çözünürleştirilmesi
1.
Nitrik asit (HNO3), seyreltik ve derişik.
2.
Hidroklorik asit (HC1), seyreltik ve derişik.
3.
Seyreltik ve derişik nitrik asit ve hidroklorik asit karışımları.
Çözünürlük
testleri yukarıda verilen sıraya göre yapılarak, örneği en iyi çözen çözücü
seçilir. Katı örneğin az çözünmesi veya gaz çıkışı gözlendiği halde, örnek hala
tümüyle çözünmezse su banyosunda ısıtılarak tamamen çözünmesi sağlanır.
Asidin
seçimi: Asitte
çözünen bileşiklerin büvük çoğunluğu amfıpratlk anyonlar (kuvvetli bazik
özellikte ve proton alma eğilimi gösteren anyonlar) içeren bileşiklerdir.
Örneğin suda çözünmeyen kalsiyum karbonat, asitler tarafından çözülür. Çünkü
karbonat iyonu, asitten gelen protonla tepilmeye giren kuvvetli bir bazdır. Karbonatlar
dışında asitte çözünen bileşiklere örnek olarak sülfürler, sülfitler, fosfatlar,
arsenatlar, boratlar, kromatlar, arsenitler ve nitritler verilebilir.
Katı
örneklerin çözünürleştirilmesi için en çok kullanılan üç asit HCl, HNO3
ve H2SO4 dir. Çözünürlük testlerinde bu üç asitten en az
kullanılanı sülfürik asittir. Çünkü H2SO4 kullanıldığında
oluşan sülfat tuzlarının, çoğu suda çözünmezler. Bu nedenle katı örnekler
nitrik asit, hidroklorik asit veya ikisinin kral suyunda çözülmeye çalışılmalı,
mümkünse tek bir asitin kullanılması tercih edilmelidir.
Çözücü
olarak nitrik asidin (HNO3 )
kullanılması
Avantajları: Bütün nitratlar genellikle klorürlerden
daha iyi çözünürler. Nitratlar klorürlerden daha az uçucu olduğundan, asit
fazlasını uzaklaştırmak için çözelti buharlaştırıldığında nitratların
kaybedilmesi daha az olur. Nitrik asit bir çözücü olarak yalnız iyi bir
hidrojen iyonu kaynağı değil; aynı zamanda iyi bir yükseltgeyicidir. Nitrat
iyonu, yalnız başına hidrojen iyonlarından etkilenmeyen bazı maddeleri,
hidrojen iyonu yanında çözünür bir şekilde yükseltger.
Dezavantajları: Çözünme tamamlandıktan sonra bütün
katyon analizi boyunca nitrik asitin yükseltgeyici etkisi istenmez. Nitrik
asit, sülfür iyonunu serbest kükürt ve sülfat iyonunun karışımına yükseltger.
Çöken kükürt bazı katyonlar için yapılan çöktürme denemelerinde şaşırtıcı
olabilir. Tepkime sonunda ortaya çıkan sülfat iyonu ise toprak alkali
elementlerinin II. ve III. grup katyonları ile birlikte çökmelerine sebep olur.
Nitrik asit suda çözünmeyen MnO2, SnO2 ve PbO2
gibi yükseltgenleri çözemez.
Çözücü
olarak hidroklorik asidin kullanılması
Avantajları: Hidroklorik asit su ve HNO3'te
çözünmeyen Sn02, Pb02 ve Mn02 gibi yükseltgenleri
çözer. Klorür bileşiklerinin daha fazla uçucu olmaları nedeniyle hidroklorik
asitte çözünmüş katyonlar, nitrik asitte çözünmüş olanlardan daha iyi alev
denemesi gösterirler.
Dezavantajları: Gümüş, kurşun ve civa (I) iyonlarının
hidroklorik asit ile çözünmeyen klorürleri oluşur. Klorür iyonunun fazlası bazı
katyonların kompleks iyonlarını oluştururlar. Ayrıca HCI, HNO3 tarafından
çözülen suda çözünmeyen birçok sülfürü çözemez.
Mineraller,
silikat içeren doğal türler, demir alaşımları, paslanmaz çelik, bazı metaller,
metal oksitleri ve organik bileşiklerin parçalanması ve çözünürleştirilmesinde
yukarıda anlatıldığı gibi su, asitler ve asit karışımları yetersiz kalabilir.
Madde kaybı olmadan berrak bir çözelti elde etmek için uygulanan işlemlerde farklı
sıvı reaktifler de kullanılabilir, Bunlara örnek olarak H2SO4,
HC104 (perklorik asit), yükseltgen karışımlar (HNO3 - HCIO4
karışımı gibi), HF (hidroflorik asit) verilebilir. Genel olarak katı örnekleri
bu reaktiflerle çözebilmek için yüksek sıcaklıklara kadar ısıtmak gerekir.
3.2.2. Katı örneklerin Eritiş İle Çözünürleştirmesi
Silikatlar,
bazı mineral oksitleri ve demir alaşımları normal sıvı reaktiflerde çok yavaş
çözünür. Bu durumda eritiş yapmak daha uygun olur. Örnek eritiş maddesi ile
300-1000 0C
arasında tepkimeye sokulur. Bu işlem için örneğin 10 katı kadar eritiş maddesi,
örneğe eklenerek bir kroze içinde yüksek sıcaklıklara ısıtılır ve eritiş
yapılarak maddenin su ve diğer çözücülerde kolaylıkla çözünebildiği bir eriyik
elde edilir. Eriyikteki örnek yapısının parçalanması ile oluşan yeni tuzların
çözünürlükleri fazladır. Eritiş maddesi olarak kullanılan maddeler: Eritiş
maddeleri olarak en çok alkali metal bileşikleri kullanılır. Asidik yapıdaki
örnekler için bazik özellik taşıyan eriticiler; sodyum veya kalsiyum karbonat,
sodyum veya kalsiyum hidroksıt, sodyum veya potasyum peroksit kullan ılır.
Bazik yapıdaki örneklerde ise asidik özellik taşıyan eriticiler; potasyum
pirosülfat, asit florürler ve borik asit kullanılır. Yükseltgenmenin gerekli
olduğu eritişlerde: sodyum peroksit veya az miktarda alkali nitrat ve klorat
eritiş maddesi ile birlikte örneğe eklenmelidir.
Eritiş
yöntemi: Eritiş
yapılacak katı örnek, öncelikle öğütülerek toz haline getirilir ve yüzey alanı
arttırılır. Yeterli miktarda örnek (bir spatül ucu) ve 10 katı kadar eritiş
maddesi karıştırılarak, kullanılacak krozeye baget yardımıyla aktarılır. Krozelerin
porselen, platin, nikel, demirden yapılan türleri vardır. Kroze seçimi, eritiş
türüne bağlı olarak yapılır ve genellikle yandan fazla doldurulmaz. Sıçramaları
önlemek için gerekirse kroze kapağı kapatılır. Sabit bir sıcaklığa ayarlanmış
fırına krozeyi koymadan önce mutlaka bek alevinde yavaş bir ön-ısıtma
yapılmalıdır. Ön-ısıtma ile ani sıcaklık farkından doğacak madde sıçramaları ve
kaybı önlenir. Örneğin, platin krozede 850 0C da yapılan bir sodyum karbonat
eritişi 3-5 dakikadan, birkaç saate kadar sürebilir. Eritiş, berrak bir çözelti
kıvamına gelince sona erdirilir ve kroze fırından alınır. Kroze içindeki kütle
yavaş yavaş soğurken, katılaşma başlamadan hemen önce, kendi ekseninin
etrafında döndürülerek örneğin kroze çeperlerinde ince bir tabaka halinde
katılaşması sağlanır. Oda sıcaklığına soğuyan kroze dikkatlice çözücü ile
yıkanarak çözünürleştirme işlemi tamamlanır. Eritiş ile çözünürleştirmenin bazı
sakıncaları da vardır. Eklenen eritiş maddesi miktarının fazla olması, örnek
çözeltisine safsızlık getirebilir, yüksek sıcaklık nedeniyle kullanılan kroze
kısmen ortamı kirletebilir ve örnekte uçuculuk kayıpları artabilir. Zor çözünen
yapılar içeren örnekler öncelikle sıvı reaktiflerle Çözünürleştirilmeli ve
geriye kalan çözünmemiş kısım süzülerek ayrılmalı ve mümkün olan en az miktarda
tuz ile eritiş yapılmalıdır. Soğuduktan sonra bu kısımda çözülerek ana örnek
çözeltisine eklenmelidir
Kaynak: http://fen.karabuk.edu.tr/kimya/lab foyleri/analitik kimya/Analitik Kimya I Foy.doc
Kaynak: http://fen.karabuk.edu.tr/kimya/lab foyleri/analitik kimya/Analitik Kimya I Foy.doc
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder